“Bak orada bir başına, yaralı bir güvercin var. Bacağı kırılmış, kırıldığı yerden kırmızı bir kurdeleyle bağlanmış. Özgür bırakılmış ancak uçmaya cesareti yok. Ya ölmeyi göze alıp kanat çırpacak ya da sonsuza dek uçmanın hasreti ile yanacak.”
İdam sehpasında durmuş, boynuma asılı bir iple hayatı sürdürüyorum. Sağ yanıma durmuş bir kadın, sol yanıma konmuş bir başka kadın ve ortalarında kalmış bir adamım. Hangi yana dönsem çaresizlikle kuşatılıyorum.
Kalesini ele geçiren acımasız Lord Fergus’tan kurtulabilmek için hasta babasını geride bırakmak zorunda kalan Leydi Sheena, kalesinin ve kalbinin kapısını tüm dünyaya karşı kapatmış olan bir adama sığınmak zorunda kalır.
Kayla FiltzWalter'ın en uçuk hayalleri arasında bile bir Dük ile evlenmek yer almamıştı. Fakat babasından kendisiyle evlenmek için izin isteyen Sutherland Dükü sayesinde ayağına gelen kısmeti de geri tepecek değildi.
Fahid, korsan gemilerinde köle olarak büyümüştür.Yaşadığı hayatın zorlukları genç adamı katı ve duygusuz birine çevirirken, aynı zamanda hayatta kalmayı da öğretmiştir.
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır:
İçinde intikamdan başka bir duygu yeşermeyen, yirmi iki yıl boyunca acısını intikamla sarmış, alacağı intikamın hayaliyle büyümüş, yüzü ve ruhu yaralı bir adam ve intikamın ateş hattında kaldığından habersiz, o yaralı ruha âşık genç bir kız…