Saat : 12:46
Son yıllarda elimden geldikçe haber izlememeye gayret ediyorum. Akıl sağlığımı koruma adına gerçekten önemli hale gelmiş durumda. Yoksa oğlumu ve eşimi sürekli yanı başımda tutmak gibi hastalıklı durumlara geleceğimden korkuyorum.
Geçen akşam gerçekleşen depremde eşim dışarıdaydı. Oğlumla otururken birden sanki kapakların birbirine çarpması gibi bir ses duyduktan sonra telefona gelen bildirim ve sonrasında başlayan deprem. Bu ikinci oluyor bu kadar kuvvetli hissedişim. Kaç gündür yine baş dönmelerim, durduk yere ev sallanıyor gibi hissetmelerim devam ediyor. Gece yatakta dönmekten dolayı eşimi de uyutmuyorum. Zaten menopoz başlangıcındayım. Sıcak basmaları da cabası. Uykusuzluk bu dönemde derinden hissediliyor. Bir de üstüne deprem yaşayınca gece hepten uykularım kaçmaya başladı. Şimdi bile kafam sallanıyor. Vade yettiyse yapacak bir şey yok elbette ama insan yine de korkuyor.
Uzun zaman oldu yine yazmayalı. O kadar çok şey var ki anlatılacak ama hangisinden başlasam bilemiyorum. Fakat eskisi gibi olmadığımı biliyorum. Kafama çok fazla şey takmıyorum. Bırakmayı öğrendim ve bu benim için güzel bir süreç oldu. Bencil olmak lazımmış ki bazı olayları yaşadıkça bunu daha da net olarak görmeye başladım. Mesela insanların dertlerini dinliyorum, üzülüyorum ama bunu kendime dert edinmiyorum. Eğer benden çözüm bekliyorlarsa, talep ederlerse onlara yardımcı oluyorum. Değilse umuruma bile getirmiyorum.
Şöyle dönüp bakınca en yakın arkadaşlarının bile şikayet edip, senden destek istedikleri noktada bazı şeylerden vazgeçmeyeceklerini görüyorsun. Kocasından her gün şikayet eden biri boşanmıyor ama o hayatı yaşamaya devam ediyor. Elbette ki boşanmasın ve kimsenin yuvası yıkılmasın. Lakin sürekli şikayet edip, seni çöp tenekesi olarak kullanması, senin verdiğin telkinlere de uymadığını gördüğünde bir süre sonra bunları dinlemek insana sıkıntı vermeye başlıyor. Sürekli negatif şeylerden bahsetmek, benim yaşam kalitemi düşürüyor. Elbette ki arkadaşlarımı çok seviyorum. İyi bir hayatları olmasını istiyorum. Fakat bunu yaparlarken de değişmeyecek şeylerden sürekli bahsetmelerinden sıkılmaya başlıyorum. Kocanı değiştiremiyorsan ya da oğlunu, kızını, kayınvalideni her kimse o, o zaman kabulleneceksin. Ya bu deveyi güdecek, ya da bu diyardan gideceksin. Ne yazık ki bunu yapamadıkları için sadece şikayet etmekle yetiniyorlar. Bu da beni olumsuz yönde etkiliyor. Hayatımda kaos istemiyorum. Evde bile azıcık sesler yükseldiğinde rahatsız oluyorum. Arkadaşlarımın hayatını ben düzene koyamayacağım. Zira onların da bu durumda bir çabası yok. "Mış" gibi davranışları da kendilerine yardımcı olmuyor ki, kendine yardımcı olmaya çalışmayana ben bir şey yapamam. Bunu anladım. Evet yine dinlemeye devam ediyorum. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum ama sırtımdaki küfeye onların dertlerini eklemiyorum. Sonuçta her koyun kendi bacağından asılıyor.
Bugün bir yazarlık atölyesi başlıyormuş. Bir ablam söyledi sağolsun. Bir kaç gündür boğazlarımda ağrı var. Tam gripte denemez. Bir değişik. Akşam yemeği yapıyorum şu anda. Kuru fasulye ve pilav. Yemek pişince belki giderim diye düşünüyordum ama kafamı da tam toparlayamadım bugün. Geceden uykusuzluk var. Şöyle kafamı koysam uyuyacak gibiyim. Duş alıp çıkmam lazım ama duşa bile girmeye mecalim yok. Hafta sonu konserimiz var. Sesimin de düzelmesi lazım. Kursa gitmeyi de istiyorum aslında. Yazarlık kursu bittiğinden beri yazmaya ara verdim. Belki de biraz mola vermek lazımdı bilemiyorum. Bekleyen hikayelerimin tamamlanması gerek. ve bu kurs belki de yeniden tetikleyebilir.
Hava çok güzel bugün. Bir kaç gündür yağmurdan sonra açık. Parkta oturup kitap okuma havası gibi. Fakat sadece öğle saatlerinde. Öğleden sonra hava soğumaya başlıyor. Şu anda Mine Ölmez'in Hiçbir Şeyden Her Şey Mümkündür kitabını okuyorum. Bitmek üzere. Kitabı çok sevdim. Ara ara açılıp okunacak başucu kitaplarından. Yeni kitaba başlamak lazım. Ne okusam bilemiyorum. Elimdeki kitapları bitirmeye odaklandım. Sonrasında kitap almak yerine kütüphaneden temin etme yokuna gideceğim. Kitaplar çok pahalı ve benim artık kitaba verecek param yok ne yazık ki. Başka hedeflerim var ve paramı harcamak istemiyorum. Zamanında aldıklarımı daha bitiremedim. Çok beğendiğim kitap olursa tabii ki alırım ama şu anda çok gerek yok. Elimdekiler bana en az beş sene yeter. Sıkılırsam da dediğim gibi kütüphaneden temin ederim.
Şimdi gidip pilavımı pişireyim. Sonrasında da kendimi iyi hissedersem duş alıp kursa giderim. Ah unutmadan dün Dexter dizisine başladım. Eşim sevmedi ama bana değişik geldi. Psikopat biri ve psikolojiyle karışık polisiye bir dizi. Bakalım sekiz sezonun hepsini bitirebilecek miyim? Var Bunlar 1.sezonu bitirdim. Suits ve Dr.House dizileri de bitti. Yeni dizilere başlamak güzel oluyor. Aynı anda bir kaç diziyi takip ediyorum. Emily Paris'te dizisi başlarda iyi gitse de sonraları pek ilgimi çekmemeye başladı. Devam edecek miyim bilemiyorum. Yıl sonuna kadar bir kaç mini dizi de bitirsem iyi olacak. Aslında eski TRT dizilerine bayılıyorum. Onlardan da araya sıkıştırayım.