Saat: 13:41
Pazar günü olan depremde, depreme çok fena yakalandık. Telefona önce mesaj geldi ve biz daha balkondan kalkamadan sallanmaya başladık. Oğlum işteydi ve biz eşimle birlikteydik. Balkonda el ele tutuşmuş, dua ederek ve de çok korkarak deprem geçmesini bekledik. O kadar çok sallandık ki, korkudan ne yapacağımızı bilemedik. Sarsıntı çok şükür geçince, kendimi toparlamam iki gün sürdü. Tansiyonumun da etkisiyle o gece uyku uyuyamadığım gibi, iki gün boyunca sürekli sallanıyormuşum gibi hissettim. Çok şükür geçti. Rabb'im bir daha göstermesin.
Pazartesi günü bankada işlerim vardı. Onları hallettim ancak kendimi toparlayamadığım için bankadan dönünce sergi, döşek yatmışım. Akşam S.nin aramasıyla uyandım. Okul işi olduğundan beri annesi ve babasının burnundan soluma durumları vardı ve görüşememiştik. Bundan sonra daha sıkı denetimde olacağından bahsettim. Odaklanması gereken şeylerin dersleri olduğunu, gerekirse üniversite sınavına kadar hiçbir şey yapmadan sadece ders çalışmasını gerektiğini söyledim. Her ne kadar bu durumdan memnun olmasa da, ablası gibi özgür olabilmek adına üniversiteyi kazanması şart. Yoksa ömür boyu ailesi ile kavga arasında kafayı yemeye devam edecek.
Salı günü kendimi öldürürcesine temizlik yaptım. Dip köşe temizlik yapmak iyi oluyor ve uzun süre ev kirlenmiyor. Fakat benden geçmiş artık. Zira çarşamba sabahı yataktan spatula ile kazınacak şekilde zor kalktım.
Günlerden cuma ve oğlum bu hafta gece vardiyasında çalıştığından, eşimde eve geç geldiğinden bu hafta yine geçiştirmelik yemeklerle idare ediyoruz. Yaz başından beri dans edemiyorum. Hava çok sıcak ve tansiyonumu etkiliyor. Yeme düzenim kalmadı. Doğru dürüst yemek yapmadığımdan genelde makarna tarzı şeyler yiyoruz ya da kahvaltı yapıyoruz. En son yaptığım etli bezelye tavuklara yem olmuştu. Yazın sulu yemek yenmiyor. Daha aperatif yemekler iyi oluyor ama doktorum bu durumdan hoşlanmayacak. Kilo vermemi söyledi ama bende gram oynamıyor. Hoş bu sıra dikkat etmediğim gibi, yine regl düzeni de yok. Yine gecikti. Eylül ayına randevu alıp kontrole gitmem gerek. Bana kalırsa menapoza giriyorum sanki. Bu düzensizlik başka neye delalet olabilir ki?
S.nin kayınvalide beyin kanaması geçirdi. Bir hafta oluyor. Bir haftadır yoğun bakım ünitesindeydi. Dün vefat etti. Daha doğrusu beyin ölümü gerçekleşti. Vasiyeti varmış organlarını bağışlamış. Hangi organları uygundu ve hastaya nakil oldu bilmiyorum. S ile bu konuda konuşamadık. İnşallah nakil olan hastaya şifa olsun, derman olsun. Bugün cenazesi kalkacak. Allah rahmet eylesin. İnsanoğlu işte bir var, bir yok. Oysaki o gün evden çıktığında kardeşi de varmış yanında ve çok neşeliymiş.
Bazen hayata çok anlamlar yüklüyoruz sanırım. Uzun vadeli planlar yapıyoruz. Yarının ne getireceğini bilmeden. Bir an sonrasında hayatta olacağımızın garantisi de yokken. Kırmamak gerekiyor aslında kimseyi fani dünyada. Fakat elde olmuyor da bazen. İnsan sabır gösteremiyor. Bazı insanlarda sabrı yanlış algılayıp level atlıyor. Oysaki her şey o kadar kolay ki. Kendi hayatına bakacaksın ve başkalarının hayatlarına karışmayacaksın. Zamanında bir psikiyatri doktorunun söylediği gibi SANA NE!...