.jfif)
Saat: 06:32
Artık komşu gününe gitmek beni ciddi anlamda yoruyor. O kadar çok tanımadığım insan hakkında konuşuyorlar ki, artık kafam kaldırmıyor. Hadi diyorum, insanlar seni de katmışlar, çağırmışlar git. Ama orada geçen zaman boşa gitmiş gibi hissediyorum. Dün eve gelip yemek yedikten sonra daha iyi anladım. Sanki akşama kadar sokaklarda dolaşıp yorulmuşum gibi, canım hiçbir şey yapmak istemedi. Resmen gözlerim kapanıyordu. Hani insanın üstünden tır geçmiş gibi olur ya, aynen o durumdaydım.
Evi eşim ve oğlum temizledi. Akşam yemeğini de oğluma yıktım. Bugün benim yaptığım pek bir şey yok. Sabah kahvaltı yaptık. Eşim sadece kısa süreliğine bir işe gidip geldi. Çok yağmur vardı. Maşallah güzel yağmur yağdı. Böyle günlerde battaniye altında elinde kahve, kitap okuyacaksın. Arada uyuyup uyanıp tekrar kaldığın yerden okumaya devam edeceksin. Akşam biraz kitap okudum. Meltem GÜRLE'nin Kırmızı Kazak kitabı hâlâ daha elimde. Bir türlü bitiremedim. Kitap daha çok başucu kitabı gibi okunması gerekenlerden. Gazetede yayımlanmış yazılarından oluşuyor. Çoğu yazısını da bir kitaba (özellikle klasikler de var) dayandırdığı için ağır olabiliyor. Aslında bu kitabı okurken her gün bir kaç yazısını okuyup kitabı kapatmak gerek. Fakat çok uzun süre aynı kitabı okumaya çalışmak bana sıkıntı veriyor. Çünkü roman gibi değil. Ardı ardına makale yazısı okumak fazla geliyor. Bir an önce bitsin istiyorum. Mesela Harlan COBEN'in Kapan kitabı da daha bitmedi. O da roman ama çevirisiyle ilgili sıkıntı var. Kim kimdir anlayıncaya kadar kitabı yeniden okumam gerektiğine karar verdim. Kafam paket olmuş durumda.
Kitap kulübü için Küçük Prens'e başlayacağım. Kısa bir kitap zaten, hemen biter. Bugün oğlum işe gidecek. Sınavları bitti. AÖF için cuma günü ettiğimiz kavgaya istinaden bana yeni dönem için kaydını yaptırmamı söyledi. Paşam bizim çenemizle uğraşamazmış. Sen bilirsin evladım, ister oku, ister okuma. Sonuçta sen ilerde kafanı taşlara vurup, çok pişman olursun ama iş işten geçer. Umarım sonradan pişman olacağın kararlar almazsın. Senin iyi yerlerde olman, iyi ve güzel işlerde çalışman için uğraşıyoruz. Yoksa ben unumu elemiş, eleğimi duvara çoktan asmışım.
Bugün evde bir işim olmadığından blog yazılarına ve yazdığım hikayeleri bilgisayara aktarmakla uğraşacağım. Akşam yemeği kalan kuru fasulye. Doymazlar ilave olarak menemen yaparım. Şu yazıları da hâlâ daha güncel zamana getiremedim. O yüzden bugün oldukça uzun süre çalışmam lazım. Kurslar başlayınca daha zor olacak. Son bir haftam var önümde. Tatilim bitiyor. Bu kalan haftayı güzel değerlendirmem gerek. Kitap yazma çalışmalarım son sürat devam ediyor. Basılmamış olsa bile ileride ben okurum.