Saat: 06:35
Dün akşam üzeri Esra aradı. Canı sıkılmış. Buraya tatil nedeniyle annesi biletlerini alınca gelmiş. Asiye ile konuşmuş. Tamamen spontane gelişen bir durum olmuş ve buluşmaya karar vermişler. Beni de çağırmışlar, sağ olsunlar. Apar topar hazırlanıp kendimi yanlarına attım. Güzel bir akşam oldu. Aniden yapılan planlar her daim daha güzel olur zaten. Hem de iptal oldu mu? olacak mı? derdi de olmuyor. Eve geldiğimde saat gece on bir olmuştu. Ev ahalisi ile beş dakika muhabbet edip hemen uyudum.
Dün yemek olarak kuru fasulye ile pilav yaptım. Fasulye mi geç pişti? yoksa ocağı kapatmakta erken davrandım bilmiyorum ama düdüklü tencereyi iki kez açtıktan sonra yeniden ocağa yeniden koymam gerekti. Kuru fasulyeyi ben her ne kadar severek yemesem de, ev halkı bayıla bayıla yediği için mecburen yapıyorum.
Dün uzun süre blog yazdım. Bloğumu bilmiyor olmaları rahat rahat yazmamı sağlıyor. Yoksa içimi dökemem.
Dün oğlumun son sınavı vardı. Sonrasında bir ay kadar tatilleri olacak. Benim bugün pek bir şey yapasım yok. Dünden kalan yemekler var. Dondurucudan kemikli et çıkartmıştım. Yanında patates ile fırına verilecek. Dün evi süpürmedim. Bugün cuma saatinden sonra şöyle bir süpürmek şart oldu. Her yerde saçlar var. Bugün daha fazla yazmaya vermem lazım kendimi. En azından otuz günlük yazı planımdan da biraz yazmam gerekiyor. Çok geride kaldım.
Gece bir rüya gördüğümü biliyorum ama kafamda görüntüler net değil. Böyle olduğumda da tüm gün kafamda rüya ile dolaşmak zorunda kalıyorum. Belki gün içinde hatırlarım.
Eşim az önce namaz kılmak için kalktı ve sonrasında yeniden uyumaya gitti. Oğlumu da yirmi dakika sonra uyandırmam lazım. Fakülteye geç kalacak yoksa. O kadar çok yapmam gereken iş var ki, zaman yetmiyor. Mesela iki gündür kitap okumadım. Yazıları güncel zamana getirmek için uğraşıyorum. Daha hikayeler bilgisayara aktarılıp, kitap yazma çalışmalarına başlanacak. Şu anda taslak halindeler. Taslakları da düzenli olarak bilgisayara aktarmak gerek. Yoksa birikince daha çok zaman alacak. Bir çok yere yetişmeye çalışıyorum. Hadi hayırlısı. Fakat kitap yazmaya başlamadan önce kitap yazmakla ilgili kitaplardan okunması gerekiyor. Elimin altında bir kaç tane var. Onları da araya alayım. Şimdi biraz daha blog yazayım. Sonrasında bir kahve ile güne "Merhaba" derim inşallah.