Saat: 06:05
Artık başımı alıp gitmek istiyorum. Verdiğim emeklerin görülmediğini, yanlış anlaşıldığımı gördükçe artık içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Oturup günlerce, gecelerce ağlayasım var. Çok doluyum. Çok bunaldım. Kendime de haksızlık yapıyorum belki. Bu kadar çok kendime yükleniyor olmakta beni yoruyor. Kimseyi kaldıracak takatim kalmadı. Oğlum beni anlamayınca daha çok üzülüyorum. Hayatını rahat geçirmesini ve daha kolay yoldan, daha çok para kazanacağı bir işte çalışmasını istemek suç mu? Bu kafayla giderse ilk üniversitesini de bitiremeyecek.
Eşim en kötüsünden bir yerde işçi olarak çalışabileceğini söylüyor. Anne olarak çocuğunun geleceğini düşünmek, iyi bir yerlere gelmesini istemek her ebeveyn gibi benimde hakkım. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Az önce eşim "Babamlara balık yapmaya gidelim mi?" diye sordu. Oğlum istiyormuş. Onların gidebileceğini, benim gitmek istemediğimi söyledim. Onların kararları varsa, benimde var. Zaten gece uyuyamadım. Kafam patlıyor. Kim nereye gitmek istiyorsa gidebilir. Bana dokunmasınlar yeter. Evde de işlerim var zaten. Hoş bu kafayla yapar mıyım? orası da tartışılır. Bugün gün boyu yazasım var. İçim çok dolu. Çığlık çığlığa bağırmak geliyor içimden.
Şöyle deniz kenarı olsaydı ne güzel olurdu. Düşünüyorum da bazen oğlum benim yokluğumda anlar bazı şeyleri. Ben ne zaman ölürüm, o zaman Annem haklıymış!..." der ama iş işten geçmiş olur. Hayatta bazen yalnız kalmak gerekir belki de büyümek için. Aile gölgesi olduğunda belki de büyümek, hayata atılmak daha zor oluyor olabilir.
Bugün bir karar aldım. Bundan sonra tercihlerine karışmayacağım. Ne yapmak istiyorsa öyle yapsın. Ama benden bundan sonra kendi tercihlerime göre yaşayacağım. İstediği zaman her şeye ulaşamayacak. Madem hayatı öğrenmesi gerekiyor. O zaman öğretirim. Hiç sıkıntı yok. Yemek, çamaşır yıkama, temizlik birazda onun omuzlarına yük binsin bakalım. Her istediğine istediği zaman ulaşamayacak. Taşın altına elini koyacak. Daha fazla kurs katacağım hayatıma. Olduğu kadar bundan sonra. Madem büyümüş, birazda kendisi halletsin bazı şeyleri. Onun için yeni bir dönem başlıyor. Benim içinde yeni bir dönem başlıyor. Bakalım herkes için hayırlısı olsun. Zor olacak belki de, düzen değişmesi en başta beni etkileyecek. Fakat elden gelen bir şey yok. Hayatımı belki de çok ihmal etmişimdir. Bu şekilde kendim içinde bir şeyler yapmış olacağım. Evde olmadığım zamanlarda babasına yemek hazırlasın. Madem öyle çamaşırları halletsin. Hayatı öğrenmesi gerekiyorsa evde bana da günlük temizliğe gelen kadın muamelesi yapmayacak. Evdeki temizlik faaliyetlerine de katılacak. Sonuçta bu evde tek başıma yaşamıyorum. Bundan sonra canım istemiyorsa hiçbir şey yapmayacağım. Madem öyle bundan sonra bundan sonra böyle.
Mesela biraz sonra sabah kahvesi eşliğinde yeni kurslara bakacağım. Günübirlik turlara katılacağım. Eşim de ister gelsin, ister gelmesin. Kimse ile uğraşacak halimde, zamanımda yok. Hatta kafam kaldırsa ve tansiyonum izin verse, gidip çalışasım var. Ama bu saatten sonra çalışma hayatını kafam kaldırır mı? emin değilim.
Dün hiçbir iş yapmadım. Önceki günden yemek işini hallettiğim için yemek sorunum da yoktu. Zaten mecalimde yoktu. Beynim ağrıdan kıvranıyordu. Bugünde yemek yapmayı düşünmüyorum. Menemen falan ne bulurlarsa onu yesinler. Ancak sarılacak yaprakları bir ara sarmam lazım. Terleme yapmaya başlamış. Yoksa çürüyecek, yazık, israf. Pirinç yeter mi bilmiyorum? Belki yarın sararım. Duruma göre bakacağım.
Bugün keyfim yok. Sabah kahvesi yapmamı bekliyor eşim. Namazdan sonra yatmadı. Kahvesini içip yatar muhtemelen. Oğlum bugün kütüphaneye gidecekmiş. Saatini kurdu mu bilmiyorum. Kaldırmayacağım. Madem hayatı öğrenmek istiyor paşam, saatini kurmakla işe başlasın. Saati kurmadıysa kalkıncaya kadar da kaldırmayacağım. Bakalım saat kaçta kalkacak? Sorumluluk vermekse olay. Al sana mis gibi sorumluluk. Tepe tepe kullan çocuğum.