Saat: 20:04
Dün çok kötü bir gün geçirdim. İngilizce iyi gitmiyor. Sınavdan kırk iki aldım. Bu puan kursun bana bir faydasının olmadığının bir kanıtı. Boşuna vakit kaybı. Amaç sadece boş vakit değerlendirmek değil. Bana da bir şeyler katması. Ama hocanın son zamanlardaki performansları nedeniyle bu notların olması da kaçınılmazdı. Evde de tekrar gerekiyor bu konuda hemfikirim ama kursta öğrenilenle en azından kursu tamamlayacak kadar geçer not alamıyorsam, kursa devam etmemin ne anlamı var? Evde video izleyerek de bu işi kotarırım diye düşünüyorum. Zaten üç hafta kaldı. Gitmekle gitmemek arasındaki ince çizgideyim.
Sabah dünkü yorgunluk nedeniyle uyanamadım. Dokuzda zor çıktım yataktan. Dün ıspanak almıştım. Şerefsiz adam çamurlu olmadığını söylediği ıspanaklar dehşet çamurluymuş. Kaç kez yıkadım sayamadım. Sinir geldi bir ara. İnsanlar artık o kadar kolay yalan söylüyor ki, hayatları bu olmuş resmen. Kimse işini düzgün yapmıyor. Herkes üçkâğıtçı olmuş.
Oğlum ikinci üniversiteyi bırakma kararı aldı. Yarınki sınava girmeyecekmiş. Bundan sonra kayıt yenileme yapmayacağım. Çok üzgünüm. O kadar emek heba oldu. Bu çocuk ne yapmaya çalışıyor? anlayamıyorum. Kendi okuduğu bölümle de çok ilgili değil. Aklı sürekli futbolda. Futbola gösterdiği ilgiyi gastronomiye göstermiyor. Bana gelip futbolu anlattığı gibi, gastronomi anlattığını görmedim. Yemekleri araştırıp, öğrenip, ne pişirdiğini ne de bize anlattığını olmadı bu zamana kadar. Gelecekte ne iş yapacak merak içindeyim. Kendi bölümünü de sanki zorla okuyor.
Başım çok ağrıyor. Sanki tansiyonum yine çıktı. Gidip erkenden yatayım. Bugün bir şey yapmak gelmiyor içimden.