Saat: 06:23
Bir hafta daha bitti ve yeni bir haftaya daha başlıyoruz. Bugün yine temizlik yapmam lazım. Akşam Türk Sanat Müziği koro çalışması var. Sabah güzel uyandım ama üstümde bir ağırlık var. Sanki başım dönüyor gibi. Dün gece iki kez uyanmışım. Uyku puanım yetmiş iki. Altı saat yirmi sekiz dakika uyumuşum. Sanırım eksik uyuduğum yarım saat kafamı sallıyor. Şu andaki kafa ile koro çalışmasına gitmek de istemiyorum. Temizliğinde canı cehenneme. Kafamı toparlamam lazım önce.
Dün akşam eski fotoğraflarıma bakarken çok kilo almış olduğum gerçeği tokat gibi çarptı yüzüme. Normalde bilirsiniz ama görmek çok daha farklıdır ya hani. Hareketi arttırıp, karbonhidratı kesmem lazım, karın ve basen bölgesini eritmem lazım. Yürürken çok zorlanıyorum. Nefes problemi yaşıyorum. Seksen iki kiloyu geçmişim. Yeni baskül de almam lazım. Eskisi çöpü boyladı. On dakika içinde on farklı ölçüm yapıyordu. Kendisi ile dostça ayrıldık diyemeyeceğim, kendisinden tekmeyi basmak suretiyle ayrıldım. Hoş eşime kalsa kenarda dursun kafasında ama kusura bakmasın. Evde çöp olmaktan başka bir şeye yaramayacak.
Dün akşamlar kayınvalidemler geldi. Her zamanki gibi yine projeleri bitmiyor. Köyde yine işleri varmış. Buradaki evin dış cephe yalıtımını yaptırmaları gerekiyormuş. Kendilerine sürekli bir iş ve masraf çıkarma derdindeler. Sonrada para kalmadı diye ağlanmaya yetişemiyorlar. Ben onlarında yerinde olsam veririm evi müteahhite, verdiği daireleri de satar, sonrasında da nefes alacağım bir şehirde, denize karşı bir ev alır, bakarım keyfime. İnsanın ömrü uzar şöyle bir yerde. Her gün iyot kokusunu içine çekeceksin, sabah sahil kenarında yürüyüşünü yaparsın. Of hayali bile çok güzel. Ömrümüz varsa ileride aşkımla bizim hayalimiz bu. Böyle bir evde el ele yaşlanmak nasip olsun inşallah. Hayırlısı, sağlık, güzellik ve kolaylıkla inşallah.
Ocak ayı bitiyor ve hâlâ daha kar yağmadı. Şöyle yüce Rabb'im lapa lapa kar nasip eder inşallah. Dünya zaten hiç iyiye gitmiyor. Amerika'nın Los Angeles şehri yanıyor ve yangın söndürülemiyor. Yağış yok. Sanırım dünyanın sonu geliyor. Savaşlar artıyor. Dünyada kimse elinde olanla yetinmiyor. Nereye varacak bu işin sonu bilmiyorum. Allah'ım sonumuzu hayır etsin.
Bu hafta oğlumun finalleri başlıyor. Allah'ım zihin açıklığı versin. İnşallah emeklerinin karşılığını emek veren herkes alır. Benimde bu hafta sonu İngilizce kursu son. On beş günlük tatile gireceğiz. Hâlâ daha kitap çevirisine başlayamadım. Kelimeler bitmedi. Dün yeni bir hikaye taslağı yazmak çok daha cazip geldi. Şu anda çok hoşuma giden bir hikaye yazıyorum. İnanılmaz derece de iyi gidiyor. Kafamda diyaloglar cirit atıyor. Eski taslaklar köşede beklerken, yenisine başlamam da ayrıca ilginç ama taslak iyidir. Bu yeni hikayeden umutluyum. Aklımda bir şeyler var bakalım. Hayırlısı.
Akşama yemek yapmayacağım. Patates yemeği halen daha bitmedi. Yanına erişte yapsam mı bilemedim. Neyse öğleden sonraki ruh halime göre karar veririz. Bu sıralar kitap okumada yavaş gidiyor. Eskiden iki günde bir kitap biterdi. Şimdi haftada bir kitap bitmiyor. Eski düzenime yavaş yavaş döneceğim inşallah. Çok şükür uykumu düzene koydum. En azından sabaha kadar oturmuyorum. Gece uykumu alıp, sabah altıda çok şükür uyanıyorum. Kilo kontrolümü de sağlarsam benden mutlusu olmayacak. Protein, sebze beslenmeme geri döneyim. Sebze fiyatları da almış başını gitmiş. Azıcık daha üstüne ekleme yapıp, et almak daha mantıklı. En azından et yedik deriz. O parayı sebzeye vermeye insanın gönlü razı gelmiyor. Örneğin ıspanak alıyoruz. Bir dünya da su harcayıp yıkıyoruz. Ne oldu sebze yedik. Kullandığımız su ile neredeyse et parasına denk geliyor. Neyse bir süre turp, roka ve tere ile idare edeyim. Yumurta ile desteklediğim zaman mide küçülene kadar beni idare etse yeter. Mide küçüldükten sonra zaten daha kolay kontrol altına alırım.
Ah sabah sabah konu nerelere geldi. Pazartesi sendromu yazıma da yansıdı. En iyisi gidip kendime bir kahve yapayım. Sonrasında da blog yazayım. Sanırım bu sabah yazmaya mecalim yok. Yazasım var ama yazmak istemiyorum. Öyle saçma sapan bir psikoloji işte. Bazen oluyor bana öyle. Mesela evi dip köşe temizlemek istiyor ama aynı zamanda da yerimden dahi kalkmak istemiyorum. Değişik bir ruh hali.
Ev halkı uyuyor. Mesela şu anda acayip bir ağırlık bastı ve gidip uyumak istiyorum. Saat: 07:28. Şu anda her sabah olduğu gibi klasik müzik dinliyorum. Yapay zeka ile kar manzaraları görüntüsü yapmışlar. Gerçek olmasa bile efsane görünüyor. Şöyle lapa lapa kar yağsaydı da, kendimizi atabilseydik. Mesela şu andaki görüntüye kendimi atasım var. O derece efsane. Ayrıca görüntülerde klasik müzik çalan piyanistler var. Kendimizi oraya ışınlayabilsek ne güzel olurdu. Ne büyük kayıp.
Kendime kahve yapmalıyım. Kafamın sallantısı geçmedi. Önce gidip yarım saat uzanayım. Sonrasında kahve içerim. Böyle daha iyi olacak. Yoksa akşama kadar kafamı toplayamayacağım. Koro çalışması da yalan olur. O halde önce vücudu dinleyip, dinlenmek gerek. Sonrasına sonra bakarız.