.jfif)
Saat : 16:06
Bugün sabah altıda uyanmış olmama rağmen yazma işlerimi kolaylama hayal oldu. Saat sekize kadar yataktan çıkamadım. Belki birazda bugün evde olmamın verdiği rahatlıkta vardır bilemiyorum. Fakat iki gündür hava çok soğuktu. O nedenle de sabah yataktan çıkmamış olmamın sebebi bana kalırsa çok üşümüş olmamdan kaynaklı. Bugün yapacağım çoğu şey aksadı. Dans etmedim. Oğlum da evde. Sabah vaktinde kalkamayınca hep böyle oluyor. Gün içinde her şeyin sırası karışıp, işler birbirine giriyor. Sabah sessizliğinde günlük yazamayınca gün içinde araya giren çok fazla şeyden ötürü yazma eylemini vakit buldukça otura kalka yapmaya çalışıyorsun ancak o da ne kadar verimli oluyor tartışılır. Bu nedenle günlük sabah saatlerinde, el ayak daha uyanmamışken yazılmalı.
Saat şu anda 16:06. Bu saate kadar nar ayıkladım. Kahvaltı yaptım. Telefon görüşmelerimi hallettim. Dün yaratıcı yazarlık ve yaratıcı drama derslerim güzel geçti. Akşamına Betül'le yemek yedik. Sonrasında kahve içmeye gittik. Kayınvalidemin doğum günüydü. Tüm aile doğum gününü kutlamaya gittiler. Hem de kendilerine göre plan, program yaparak. Bana sormadan organizasyon yapıyorlar ve ben gitmeyince de bozuluyorlar. Sanki her yere birlikte gitmek zorundaymışız gibi. Son dakika program yapıyorsanız, sonuçlarına da katlanacaksınız. Herkesin kendisine göre programı var sonuçta. Herkes istediğiniz zaman son dakika yaptığınız programlara dahil olamaz. Aslında bu konuda yazacak çok şey var ama bugün pek günümde olmadığımı hissediyorum. Sabah saatlerinde daha iyi içimi döküyorum. En azından bölünmüyorum. Bu saatler sanırım blog yazmak için daha ideal. Bugünlük bu kadar olsun. Kendime kahve yapıp, en azından blog yazayım. Şu anda kafamı toparlayamıyorum. Zaten sabah saçma sapan bir rüya yüzünden uyandım. Korkmuştum. Neyse yarın iyi hissedersem daha detaylı yazarım. Bugün dediğim gibi kalkış saatimden de belli hiç keyfim yok. Ah kalkış saatim 10:47